Fotoğraf Haber
Her Fotoğrafçının İzlemesi Gereken 5 Belgesel !
Her tür belgeseli seviyorum ve sanatçıların ve fotoğrafçıların kendilerini geçmişteki büyükler ve günümüzde çalışanlar hakkında eğitmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Fotoğrafçılık, moda, sanat ve ilginç bulduğum her konuda belgesel izliyorum. İlham almadığımda ya da işlerin yolunda gitmemesinden dolayı hayal kırıklığına uğradığımda, bir fotoğrafçılık ya da sanatçı belgeseli koyuyorum ve onların geçmiş mücadelelerini ve geçirdikleri süreci öğreniyorum. Bu her zaman kendime her şeyin bir egzersiz olduğunu hatırlatmak ve o çılgın fikri yaratmak için harika bir yol.
1. The Man Who Shot Beautiful Woman – Güzel Kadını Çeken Adam
Çoğu insan onun adını hiç duymamıştır, ben de bu belgesele rastlayana kadar hiç duymamıştım. Blumenfeld 1940’larda ve 1950’lerde Vogue ve Harper’s Bazaar için çekim yapan dünyanın en yüksek maaşlı fotoğrafçısıydı. Fotoğrafları zamanının çok ötesindeydi, o kadar stilize ve deneyseldi ki, yarattığı şeye hayran kaldım çünkü ondan önce böyle bir şey yoktu. Pek çok büyük sanatçının yaptığı gibi onun da pek çok kişisel mücadelesi oldu ve bunların hepsi bu mutlaka izlenmesi gereken belgeselde anlatılıyor.
2. Gregory Crewdson: Brief Encounters – Kısa Karşılaşmalar
Gregory’nin çalışmalarına bayılıyorum. Fotoğraf kitabı sürekli ilham kaynağı olarak sehpamın üzerinde duruyor. Bu belgesel, Gregory’nin unutulmaz görüntülerden oluşan bu seriyi yaratırken ABD’nin küçük bir kasabasındaki sette yaptığı yolculuğu takip ediyor. Etkileyici ve bir şekilde akıldan çıkmayan fotoğraflar tek bir görüntüden oluşan sinematik bir başyapıt, her görüntü bir filmden alınmış gibi görünüyor.
Bu, küçük kasaba Amerika’sının biraz fantezi içeren bir tasviri. Bu fotoğraflar aklınızdan çıkmayacak ve gerçekte neler olduğunu merak etmenize neden olacak. Fotoğraf makinesini hareket ettirmek yerine bir sokak tabelasını betondan çıkarmak gibi bir görüntüyü elde etmek için neler yaptığını görmek inanılmaz. İlham almak ve fotoğrafçıların mükemmel görüntüyü yaratmak için kullanabilecekleri tüm olanakları görmek için mutlaka izlenmeli.
3. The Eye Has To Travel – Göz Seyahat Etmek Zorunda
Hayır, bu fotoğrafçılıkla ilgili bir belgesel değil; moda, yaratıcılık ve dünyayı bir sanatçı olarak görmekle ilgili bir belgesel. Oldukça eklektik bir yaşam süren Diana Vreeland, 1930’lardan 1970’lere kadar Harper’s Bazaar ve Vogue’da editörlük yaptı.
Bazen ilham, fotoğrafçı olmayan ama farklı türden bir sanatçı olan diğer yaratıcı insanlardan gelir. Ne alacağınız, zihninizin ne kadar açık olduğuna bağlıdır. Onu çok ilham verici ve o dönemi hatırlatan biri olarak buldum.
4. Queen Of Paradis – Cennet Kraliçesi
Reine Paradis Los Angeles’lı bir güzel sanatlar fotoğrafçısı. Çalışmaları beni ilk olarak neon renkleri ve maviyi çok sevdiğim için cezbetti. Bu da fotoğrafı çekmek için çok daha fazlasını yapan bir başka fotoğrafçı. Bu belgeselde Reine mükemmel mekanı bulmak için ülkeyi dolaşıyor, ancak son görüntüye baktığınızda, görüntüyü sadece Photoshop’la bir araya getirmiş olabileceğini düşünüyorsunuz. Ama benim sevdiğim şey de bu, özellikle de Photoshop’u sevmediğim için. Ben daha çok kamerayla çekim yapan bir fotoğrafçıyım. Tabii ki son görüntü Photoshop ile bir araya getiriliyor ama mekan gerçek ve bence yaratıcılık da buradan geliyor. Görüntünün işe yaramasını sağlayan şey gerçekten de sanatçının deneyimi ve hissiyatı. Kendi modeli olduğu için bu şekilde olmak zorunda.
5. Slim Aarons: The High Life – Yüksek Yaşam
Slim Aarons adını duymadıysanız hemen Google’da aratın ve ardından bu belgeseli kiralayın. Bugün pek çok fotoğrafçının onu kopyaladığını göreceksiniz, bazıları bariz bir şekilde. Bu harika belgeselde ne demek istediğimi göreceksiniz. Şimdi, hepimiz hemen hemen her şeyin daha önce yapıldığını biliyoruz, bu yüzden hiçbir şey gerçekten orijinal değil. Aarons lüks yaşam tarzını yakaladı ve insanları o zamana kadar kimsenin görmediği şekilde o dünyaya getirdi. Fotoğrafları sizi hepimizin deneyimlemek istediği bir yere ve zamana götürüyor.
Aarons’tan çok ilham aldım ve onunkine benzer bazı görüntüler çekmek istediğimi itiraf etmekten çekinmiyorum. İtalya ve Avrupa’daki günümüz fotoğrafçılarının sosyal medyada gördüğünüz pek çok seyahat fotoğrafı ilk olarak Aarons tarafından çekildi. Onun çalışmalarına bir göz atın ve ardından Instagram fotoğraflarına bakın, çok tanıdık geleceklerdir.
Kaynak – Fstopper
